18 Ocak 2011 Salı

Caria'ya özlem; Heraklia’da bir gün…


Muğla bölgesinin eski adlarından biri olan Caria, Akdeniz’le Ege’nin kesiştiği mavisi yeşili tarihi ve yaşanmışlıklarıyla eski bir uygarlık merkezi. Cuma akşamı Ankara’dan bindiğim otobüsün puslu penceresinden karanlığa bakarken düşünceler peşi sıra duygu yoğunluğumu artırıyordu. Heyecanım ise çok sevdiğim topraklara 2 günlük de olsa ziyaretimdendi.


Cumartesi erken saatte indim Muğla’ya, evde biraz oyalanıp anne ve babamı da alarak Muğla’ya 100 km mesafedeki Bafa Gölü’ne geçtik. Söke yolundan Kapıkırı Köyü’ne doğru döndükten bir 1o km sonra Heraklia karşılıyor sizi. Yeşil otlar ve zeytin ağaçlarının arasından fışkıran kaya blokları, bir tarafta Bafa Gölü’nün dingin maviliği, doğudan gölü çevreleyen Beşparmak (Latmos) dağlarının yüceliği ve mütevazı bir köy; sanki hayal dünyasının bir yansıması gibi geliyor insana. Şu kış gününde hava ise bahar havası gibi, gökyüzünde tek bir bulut bile yok.


Boulder bloklarının arasında kaybolurken gözüme kestirdiğim kolay yerlerde kayaya alışmaya çalışsam da kısa kaya apayrı bir disiplin. Mental olarak da yapayda yaptığınız boulderla oldukça farklı. Bölgeyi birazcık da olsa görmek ve tanımak için geldiğim bu ilk ziyaretim çok kısa sürse de beni oldukça tatmin etti. Coğrafyamızın çeşitliliği her zaman bir sürpriz sunabiliyor bize; her dem farklı her dem eşsiz…

Erkin ÇAKMAK
15 Ocak 2010-Muğla












13 Ocak 2011 Perşembe

Yeni yılın ilk işleri Ballı’dan…

Yılbaşını farklı bir ortamda, karışık bir grupla Adapazarı Sapanca Gölü’nde geçirdik. 2011’e göle karşı hoplayıp zıplayarak girdik. Geyve yakın olmasına rağmen güneşli geçen 2 günü de tırmanamadan Maşukiye, Sapanca Gölü ve çevresinde geçirmekle aylaklık yaptık biraz. Ama havanın güzel olması Ersin’le benim içimi yedi bitirdi, oysa ki gidip tırmanabilirdik Geyve’de. Yeni yılın ilk günlerini yemiş olduk.

8-9 Ocak’ta ise havanın soğuk hatta Pazar gününün kapalı olmasına aldırmadan Ersin’le sözleşip Ballı’da tırmandık. Cumartesi günü açık ve güneşli bir havada tırmanabildiğimiz için şanslıyız. Sol bloktaki rotalarda ısınıp, öğleden sonra sağa geçtik. Sol blokta çok önceleri bir kere girmeye yeltendiğim fakat hamle bile yapamadan ‘bu nasıl bi rota ya!’ diyerek indiğim Exitus VIII- rotasını bugünkü ikinci girişimde temizledim. Rota oldukça kısa, istasyonla birlikte 4 bolt. Fakat boulder hamleleri peşi sıra ve uzanıp crimplere patlayan zor çözümler. Tabii Övgün’ün ve Ersin’in iyi betaları işimi daha da kolaylaştırdı.

Sağ bloğa saat 14 gibi geçebildik, Övgün Topuz (IX) ‘a Ersin’le ben de Usame(IX-)’ye çalışmaya başladık. Usame’nin ilk 4 boltuna ekspresleri Ersin taktı , girişteki sert boulder hamlelerini peşi sıra çözmeyi denedik. Ayaklar zayıf, gaston ve crimpler ise acıtıcı. Girişte Ersin uzun boylu olmasının dezavantajını yaşarken, bana uygun ayaklarla az da olsa çözebildim hamleleri. Derken hava karardı ve bugünlük bu kadarmış.

Pazar gününe biraz demotive girdik, havanın kapalı olması bunun en büyük nedeniydi sanırım. Solda Perküsyon, Kütür taraflarında biraz tırmandıktan sonra sağ tarafa geçtik. Gidiyorum rotasında soğuyan bedeni biraz ısıtabilsek de hava nedeniyle çabuk soğuyorduk.

Yine Usame’nin altına geldik ve Ersin’le birlikte rotayı süzüyoruz. Bugünkü ilk denememde girişteki hamleleri sıralayıp 4. Boltu yapamadan oturdum ama moralim yerine gelmişti. Daha kararlı ve sakin gidebilirsem kilidi geçeceğimi anladım. Rotanın üst tarafına hala ekpresleri dizmiş değildik. Oturduğum bolttan devam ederek rotanın üst kısmına hem ekpresleri dizmiş oldum hem de giriş kısmına göre kolay olan üst tarafı da gördüm. Kilidi geçtikten hemen sonra çok güzel bir dinlenme var.

Günün sonuna doğru bulutların arasından akşam güneşinin cılız ışıkları vurmaya başladığında vaktimizin iyice daraldığını anlayabiliyorduk. Bugünkü ikinci denemeye çok kararlı giremesem de kilidi geçince heyecanım giderek arttı. Kilit sonrası kollarımı iyice dinlendirdim ve hata yapmamaya çalışarak son 4 bolta devam edip rotayı çıktım. Bu rota Ballıkayalar’daki ilk IX-‘imdi. Rotadan inince mutluluğumu Ersin’le ve Övgün’le paylaşarak dönüş yoluna geçtik.

Arkadaşlarla birlikte tırmanışla geçen bir haftasonu daha, mutlu ve huzurlu…

Erkin Çakmak